top of page

Olumsuz Duyguları Vücudunuzun Neresinde Depoluyorsunuz?

Güncelleme tarihi: 14 Kas 2024

"Sırtımdaki ağrı günledir geçmiyor." "Midem sanki yangın yeri gibi."


Genellikle kızgınlık, korku, ve üzüntü gibi istenmeyen duyguları kendimizden uzaklaştırmaya çalışırız. Bu duyguları umutsuzluk veya güçsüzlükle ilişkilendiririz, bu nedenle onları bastırmak için zorla inkar veya baskıya başvururuz. Onları bilincimizin dışına itmeye çalışır ve duygularımızı inkar ederiz, baskılarız. Ve bu baskılanmış duyguların yüzeye çıkmak gibi bir alışkanlıkları vardır. William Shakespeare bunu şu sözlerle ifade etmiştir; "İçinizi dökün, dile gelmeyen acı, zaten dolu olan yüreğe akar, onu parçalamaya zorlar."


Bende bugünkü kısa yazımda bu olumsuz duyguların hangi organımızda saklandığını ve ne gibi semptomlar gösterdiğinden bahsedeceğim.


Hissettiğimiz olumsuz duygular ve stres, vücutta çeşitli şekillerde kendini gösterebilir ve bireyler bunu farklı şekillerde deneyimleyebilir. Stres, genellikle psikolojik bir tepki olsa da, genellikle fiziksel belirtilerle kendini gösterir. İşte bizlerin genellikle stresi vücutlarında hissettikleri yaygın alanlar:


  1. Boyun/Omuz Gerginliği: Çok fazla sorumluluğu omuzlamak boyun ağrısına sebep olabilir. Boyun ve omuz gerginliğinden şikayetçiyseniz ve bunun fiziksel bir sebebi yoksa muhtemelen aşırı yük altındasınız demektir. Başkalarından yardım istemek yerine bütün işi kendi başına halletmeye çalışmanız duygularınızı dile getirmemeniz çoğunlukla boyun ve omuz gerginliğine yol açar. Yetki vermeyi, destek istemeyi, neyin üstlenmeye değer olduğuna karar vermeyi ve iyilik adına sorumlulukları başkalarıyla paylaşmayı öğrenin.

  2. Mide ve Sindirim Sistemi: Korktuğunuz zaman midenizi ve bağırsaklarınızı germe eğiliminde olursunuz. "Midem bulanıyor" gibi sözler genellikle çatışmaya verilen bedensel tepkilerdir. Korkularınızı ne kadar inkar ederseniz ya da bastırırsanız, o kadar çok fiziksel tepki ortaya çıkar. Stres, sindirim sistemi üzerinde etkili olabilir; mide ağrıları, kramp, şişkinlik veya ishal gibi belirtilere neden olabilir. Bazı bireyler ayrıca stresle ilişkili rahatsızlıklar yaşayabilir, örneğin irritabl bağırsak sendromu (IBS).

  3. Kalp ve Kardiyovasküler Sistem: Kronik stres, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve kalp hastalığı riskinde artışa neden olabilir. Stresli durumlar, kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarının salınımını tetikleyebilir; bu hormonlar geçici olarak kalp atış hızını ve kan basıncını yükseltebilir.

  4. Cilt: Stres, sivilce, egzama, sedef hastalığı ve kurdeşen gibi cilt problemlerini şiddetlendirebilir. Ayrıca cildin erken yaşlanmasına, kuruluğa ve donukluğa neden olabilir.

  5. Baş ve Boyun: Ne kadar iradeli olursanız olun, kontrole verilen önem eninde sonunda tükenmişliğe ve şiddetli baş ağrılarına yol açacaktır. Stres genellikle gerilim baş ağrıları veya migrenlerle kendini gösterir. Aynı zamanda boyun ve omuzlardaki sertliğe neden olabilir, bu da rahatsızlığa ve hareket kabiliyetinin azalmasına yol açabilir.

  6. Solunum Sistemi: Nefes almada zorluk, nefes nefese kalmanıza neden olan panik atak ve kaygılı olduğunuzda boğulma hissi. Bunlar, büyük üzüntüyü bastıran insanların ortak özellikleri. Ağlamak ve trajik yas olaylarından kaçınmak isteyen bireyler bunun yerine üzüntüyü gizlerler, devam ederler ve başka bir şeye odaklanırlar. Ancak gözyaşlarını kısıtlamak nefesinizi tutmaya benzer. Eninde sonunda dışarı çıkacaktır. Üzüntü ve kederi bastırmak astım veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi solunum yolu hastalıklarını şiddetlendirebilir.

  7. Bağışıklık Sistemi: Uzun süreli stres, bağışıklık sistemi zayıflatabilir, böylece insanlar enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha duyarlı hale gelebilir.


Duygularınıza daha iyi baktığınız zaman, kendinize ve sevdiklerinize daha iyi bakarsınız. İlişkilerinizi daha çok takdir etmeye ve değer vermeye başlarsınız. Bastırılmış duyguları serbest bırakmak psikoterapinin temelidir. Baskının ağırlığı kalktığında insanlar her zaman rahatlarlar. Bu sebeple eğer yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız belki adım atma zamanı gelmiş olabilir.



Commenti


bottom of page