Kintsugi: Sanat Terapisinde Kırıkların ve Kusurların Gücü

“Yara, Işığın size girdiği yerdir.” — Rumi

Merhaba sevgili okuyucularım. Uzun bir zaman sonra tekrar yazıyor olmak gerçekten harika hissettiriyor. Son bir iki aydır bu parmaklar yalnızca makale ve bilimsel içerikler üretmekle meşguldü bu sebeple asıl özgür olduğum bu yere gelemedim. Fakat bugün size çok güzel bir yazıyla baş başa bırakıyorum. Biraz uzaklara gideceğiz bugün. Japonya'da Kintsugi adı ile bilinen hem sanat terapisinde kullanılan hem derin anlamlar içeren bir tekniği anlatacağım size. Keyifli okumalar.

Kintsugi, Japonya'nın yüzyıllardır süregelen bir sanat formu olup, kırılmış seramiklerin altın, gümüş veya platin gibi değerli metallerle onarılması tekniğidir. Kelime olarak "altınla bağlama" anlamına gelir ve bu sanat, bir nesnenin geçmişini ve kırılmalarını bir parçası olarak kabul etme felsefesini yansıtır. Kintsugi, yalnızca kırık seramikleri tamir etme sanatı değil, aynı zamanda derin bir psikolojik felsefeyi de barındırır. Bu felsefe, bireylerin yaşamlarında karşılaştıkları zorluklar, kayıplar ve travmalar karşısında nasıl iyileşebileceğine ve bu deneyimlerden nasıl güçlenerek çıkabileceğine dair önemli dersler sunar.

Kintsugi'nin kökeni 15. yüzyıla kadar uzanır. Japonya'da, Ashikaga Yoshimasa adlı bir şogun, kırılan en sevdiği çay kasesini Çin'e tamir için gönderdiğinde, kase demir zımbalarla kaba bir şekilde geri gelir. Bu tamirat yöntemi Yoshimasa'yı memnun etmez ve Japon zanaatkarlar daha estetik bir onarım yöntemi geliştirmeye çalışırlar. Bu çabadan ise Kintsugi doğar. Bu yöntemle, kırık parçalar altınla birleştirilir ve kase daha da değerli hale gelir.

Kintsugi, Japon felsefesi "wabi-sabi" ile yakından ilişkilidir. Wabi-sabi, kusurluluk ve geçicilik içindeki güzelliği kabul etme anlayışını ifade eder. Kintsugi de benzer şekilde, bir nesnenin kırıklarını gizlemek yerine onları onurlandırır ve görünür kılar. Bu felsefe, yaşamın kaçınılmaz kırılmalarını ve kusurlarını kabul etmenin ve bunları güzellik olarak görmenin bir yolu olarak görülebilir.

Nasıl Uygulanır?

Kintsugi tekniği, çeşitli adımlardan oluşur:

1. Hazırlık: Kırık parçalar dikkatlice temizlenir ve onarım için hazırlanır.

2. Karışım: Reçine ve altın tozu karışımı hazırlanır.

3. Onarım: Karışım, kırık parçaları birleştirmek için kullanılır. Bu süreçte dikkat ve sabır gereklidir.

4. Kurutma ve Parlatma: Onarılan nesne, kuruması için bırakılır ve ardından cilalanır.

Çatlak çömlekleri onarmaya yönelik bu sanatın merkezinde, kusurlarımızın ve kırıklarımızın hayatlarımızı zenginleştirdiği ve bizi bunları şeref nişanı olarak taşımaya teşvik ettiği inancı yer alır. Kırık parçalara sevgi ve saygıyla yaklaşmanın ve geçmişi hatırlamanın bir yoludur.

Kintsugi'den varoluşa dair bazı anlamlar da keşfediyoruz aslında :

• "Bizler hassas varlıklarız ama tamir edilemez değiliz"

• "Kusurlarımızda güç ve çekicilik vardır"

• "Kusurlarımızı kabullenebilir ve onların büyümemize nasıl yardımcı olduklarından gurur duyabiliriz"

Kintsugi, kırıklıkları onarma konseptini tüm bunları öyle güzel bir şekilde savunuyor ki, onarımlar sadece görünür olmakla kalmıyor, aynı zamanda derinliği artırma ve nesneyi daha dayanıklı ve güzel yapma yetenekleriyle de takdir ediliyor. Bir çay kasesisin kırılması nelere kadirmiş değil mi? Peki bu harika metafor psikolojide ne anlama geliyor veya nasıl kullanılıyor?

"Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez, hiçbir şey tam değildir, hiçbir şey mükemmel değildir."    —  Shawzi Tsukanoto

Kintsugi'nin Psikolojik Temelleri

Kintsugi'nin felsefesi, birkaç temel prensibe dayanır:

1. Kusurları Kabul Etme: Kintsugi, kusurları ve kırılmaları gizlemek yerine, onları görünür kılar ve onurlandırır. Bu, psikolojik düzlemde bireylerin kendi kusurlarını ve yaralarını kabul etmeleri anlamına gelir.

2. Dönüşüm ve Yeniden Doğuş: Kırık bir nesneyi altınla onarmak, ona yeni bir hayat verir ve onu eskisinden daha değerli kılar. Bu, bireylerin travmatik deneyimlerinden güçlenerek çıkabileceği ve yeniden doğabileceği fikrini destekler.

3. Dayanıklılık ve Esneklik: Kintsugi, kırıkların ve tamirlerin bir nesneyi daha güçlü ve daha dirençli hale getirdiğini vurgular. Psikolojik olarak, bu dayanıklılık ve esneklik kavramlarını destekler.

Sanat Terapisinde Kintsugi'nin Kullanımı

Sanat terapisi, bireylerin duygusal ve psikolojik iyilik halini artırmak için sanatı bir araç olarak kullanır. Nihayetinde sanat burada bir dışavurum aracı olarak terapötik ilişkiye katkıda bulunur. Kintsugi'nin sanat terapisi içinde kullanımı, bireylerin kendilerini ifade etmeleri, içsel çatışmalarını keşfetmeleri ve duygusal iyileşme sürecini desteklemeleri için etkili bir yol sunar. İşte Kintsugi'nin sanat terapisinde kullanılmasının bazı yolları:

1.     Metafor Olarak Kullanım: Terapistler, kintsugi'nin felsefesini metafor olarak kullanarak, bireylerin kendi kırılganlıklarını ve yaralarını kabul etmelerine yardımcı olabilir. Kintsugi ile onarılan seramikler, bireylerin zorluklar karşısında nasıl güçlenebileceklerini ve yeniden şekillenebileceklerini gösterir.

2.     Pratik Uygulamalar: Sanat terapisi seanslarında, bireyler kırık seramik parçalarını bir araya getirerek kintsugi tekniğini deneyebilirler. Bu süreç, bireylerin sabır, dikkat ve yaratıcılık gibi becerilerini geliştirmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda iyileşme sürecinin aktif bir parçası olma deneyimini yaşatır.

3.     Kendi Hikayelerini Yaratma: Bireyler, kintsugi uygulaması sırasında kendi yaşam hikayelerini ve deneyimlerini yansıtan seramik eserler oluşturabilirler. Bu eserler, bireylerin kendi hikayelerini yeniden yapılandırmalarına ve anlam kazanmalarına yardımcı olabilir.

Çoğu zaman kusurlar çirkin olarak kabul edilir, ancak Kintsugi bize geçmiş çatlaklarımızdan ve hayat hikayelerimizden değerli bir şeyin geldiğini hatırlamamızı söyler. Kintsugi ayrıca , sanat terapisinde güçlü ve anlamlı bir araç olabilir. Kintsugi'nin kırıkları onarma ve kusurları kabul etme felsefesi, bireylerin duygusal ve psikolojik iyileşme süreçlerinde derin bir etki yaratabilir. Sanat terapistleri, kintsugi'yi yaratıcı bir yöntem olarak kullanarak danışanlarının içsel yaralarını onarmalarına ve dönüşüm süreçlerini desteklemelerine yardımcı olabilirler.

Kintsugi'nin yeri benim için kesinlikle ayrı. Kusurların ve hataların bizim bir parçamız olduğu ve onlarında değerli bir şey haline gelebileceği düşüncesi rahatlatıcı ve harika. Değişim yaşamın kalıcı bir parçası. Değişim, istemesek de farklı bir şeyler öğrenmek ve birey olarak gelişmek demektir. Çatlakların ve onarımların başarısızlık işareti değil kanıt olduğunu kabul etmenin, bizi değişimden sonra hayatlarımızı yeniden inşa etmeye şefkat ve kabul merceğinden bakmaya teşvik edeceğini düşünüyorum.