Doğa ve İnsan: Köklere Dönüş

Doğa... kâinatın tüm renklerini gördüğümüz her nefesimizde bizi besleyen anlamı, dünyayı bulduğumuz o yer. Doğanın sunduklarıyla şekillenen, büyüyen ve gelişen insan, aslında köklerini hep doğada bulur.  Her insanın doğaya olan bağlantısı da kendine özgüdür aslında. Kimimiz için doğa, bir kaçış yeridir. Yoğun şehir yaşamından, sorumluluklardan, bitmeyen koşuşturmadan uzaklaşmak istediğimizde sığındığımız bir limandır. Bu limanda, tıpkı bir ağacın köklerinin toprağa tutunması gibi, biz de ayaklarımızı toprağa basar ve ruhumuzu doğanın dinginliğinde dinlendiririz. Bu bağın derinliği, bazen yalnızca sessizce bir ormanda yürüyüş yaparken, bazen de dalgaların sahile vurduğu o melodiyi dinlerken kendini gösterir.  Doğa değişimdir aynı zamanda. Mevsimler gelir geçer, tıpkı insan gibi bazen melankoli, bazen neşe, bazen hayal kırıklığı vardır içinde. Bazen gözlerimi kapatıp büyük bir ormanın içinde hayal ederim kendimi. Yalın ayaklarımla çimlerde gezinirim. Rüzgârın uğultusunu dinlerim, gökyüzünü izlerim nefes alırım başımdan dökülen pembe çiçekleri elimle yakalamaya çalışırım. Sadece zihnimde bile iyi gelir rahatlatır. Biliyorum ki bu satırları okuyan herkes bu hayali benimle kurdu. Belki özledi belki istedi. Nihayetinde topraktan geldik ve toprağa gideceğiz. Bizlerde tıpkı ağaçlar gibi o toprağa bağlıyız kök saldık dünyaya ve yaşıyoruz çoğu zaman unutuyoruz bunu, peşimizde bitmeyen işler, sorumluluklar, kaos… huzur istiyoruz, cevap arıyoruz, Cevabı bulamıyoruz çünkü bilmiyoruz. Nereye ait hissediyorum? Ne yapıyorum? Nereye gidiyorum? Bu sorular daha çok yoruyor, karmaşıklaştırıyor çünkü yorgunuz. Yorgunuz çünkü yaşamıyoruz. Hayatta kalıyoruz ve bu yeterli değil. Bu sorulara cevap vermeli köklerimizi bulmalıyız. Çünkü Köklerimizin derinliği yaşama nasıl tutunduğumuz ile ilgilidir. Değerlerimiz, dünyaya bakışımız, bize dair her şey.

Peki kökleriniz sizin hakkınızda ne anlatıyor? Bu yazıyı okuyan tüm okurlarımdan doğaya gidip bir resim çekmelerini istiyorum. Gidip köklerinizi arayın ağacınızı bulun ve benimle paylaşın. Kim bilir? Belki hikayeniz bir başkasına ilham olur.