top of page

"Aşk" ve İrade Kitap İncelemesi

Güncelleme tarihi: 26 Haz 2024


eros

Merhaba sevgili okuyucularım. Bayram sonrası bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Bugün çok sevdiğim Rollo May’in "Aşk ve İrade" adlı eserinden bahsedeceğim. Kitabı okumuş olanlara tatlı bir hatırlatma okumamış olanlara ise ilham verici bir deneyim olmasını temenni ediyorum. Keyifli okumalar.


“Aşk”ı neden kaybettik ve neden bulamıyoruz?


Aşk ve İrade, psikoloji ve felsefenin harmanlandığı, insan doğasının derinliklerine inen bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor. Kitap, aşk ve irade kavramlarını ele alarak, modern insanın içsel çatışmalarını ve bu iki önemli kuvvetin hayatlarımızı nasıl şekillendirdiğini inceliyor.


May, kitabında aşkı ve iradeyi sadece bireysel bir deneyim olarak değil, toplumsal ve kültürel bağlamda da ele alıyor. Aşk, yalnızca romantik bir duygu değil, aynı zamanda bir bağlılık, şefkat ve insanı insan yapan temel bir değer olarak tanımlanıyor. İrade ise, insanın kendi hayatını yönlendirebilme kapasitesi, seçim yapma özgürlüğü ve sorumluluk alma cesareti olarak vurgulanıyor. Kitabın özellikle dikkat çeken bölümlerinden biri, May’in aşkın farklı türlerini ele aldığı kısımdı. Burada, eros, philia ve agape gibi aşk türlerini detaylı bir şekilde açıklıyor. Eros, tutkulu ve romantik aşkı; philia, dostça sevgiyi ve agape ise koşulsuz sevgiyi ifade ediyor. May, bu türlerin her birinin hayatımızda nasıl yer aldığını ve birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini ustalıkla anlatıyor. Şu sözler, May’in eros üzerine düşüncelerini özetler nitelikte: "Eros, bizi bir başkasına bağlayan, onunla bir olma arzusunu içinde barındıran bir kuvvettir. Bu arzu, sadece fiziksel bir çekim değil, aynı zamanda ruhsal bir birleşme isteğidir."


May’in irade üzerine düşünceleri de oldukça derin ve düşündürücüydü. İrade, yalnızca karar verme yetisi değil, aynı zamanda bu kararların sorumluluğunu üstlenme ve gerektiğinde bu kararlar uğruna mücadele etme cesaretidir. May, iradenin modern toplumda nasıl zayıfladığını ve insanların kendi seçimlerinin arkasında durmakta zorlandığını vurguluyor. "İrade, insanın kendi kaderini şekillendirme gücüdür. Bu güç, her bireyin içindedir ve onu kullanmak, kişinin kendine olan inancının ve yaşamına duyduğu saygının bir göstergesidir."


Kitapta dikkatimi çeken bir başka bölüm de, modern toplumun aşk ve irade üzerindeki etkilerini ele aldığı kısımdı. Bu bölümde, May, teknolojinin ve modern yaşamın, insan ilişkileri ve bireysel özgürlük üzerindeki etkilerini derinlemesine inceliyor. Özellikle, teknolojik ilerlemelerin ve hızlı yaşam tarzının, insanların duygusal bağlar kurmasını ve kendi iradelerini ortaya koymalarını nasıl zorlaştırdığını tartışıyor. May, modern toplumun insanları nasıl yalnızlaştırdığını ve yüzeysel ilişkiler kurmaya yönelttiğini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. "Modern insan, teknolojinin sunduğu rahatlık ve hızın cazibesine kapılmış durumda, ancak bu hız ve yüzeysellik, derin ve anlamlı ilişkiler kurmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Gerçek aşk ve irade, zaman ve emek ister; oysa bizler, anlık tatminlerin peşinde koşarken, bu derin bağları kurmaktan uzaklaşıyoruz." May'in bu bölümdeki analizleri, bizleri modern yaşamın getirdiği zorluklarla yüzleşmeye davet ediyor. Teknolojinin ve modern kültürün, insanın içsel dünyasını nasıl şekillendirdiği ve bu süreçte duygusal ve iradi kapasitemizin nasıl etkilendiği üzerine düşündürüyor. Bu bölüm aynı zamanda kişisel sorumluluk ve özgürlüğün önemine de vurgu yapıyor. Modern dünyanın karmaşıklığı içinde, bireyin kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olmasının ve bu kontrolü bilinçli bir şekilde kullanmasının gerekliliğini hatırlatıyor bizlere; "Gerçek özgürlük, sadece dışsal kısıtlamalardan bağımsız olmak değil, aynı zamanda içsel olarak da özgür olabilmektir. Bu, kişinin kendi iradesini tanıması ve onu bilinçli bir şekilde kullanabilmesi ile mümkündür. Ancak bu şekilde, modern dünyanın getirdiği yabancılaşmadan kurtulabiliriz."


May, bireysel kimliğin inşasında aşkın ve iradenin ne kadar kritik olduğunu vurguluyor kitabın bir diğer bölümünde. Özellikle, kişinin kendini sevmesi ve kabul etmesi, sağlıklı ve tatmin edici ilişkilerin temelini oluşturuyor. "Kendini sevmek, bencillik değildir; aksine, kendi varoluşunu kabul etmek ve değer vermek, başkalarına da aynı şekilde yaklaşabilmenin ilk adımıdır. Kendi kimliğini tanımayan ve kabul etmeyen bir kişi, gerçek anlamda sevemez ve iradesini kullanamaz." Bireyin kendi kimliğini ve özgürlüğünü keşfetmesi, aynı zamanda büyük bir sorumluluk yükünü de beraberinde getiriyor. İrade, burada bireyin kendi seçimlerinin sorumluluğunu üstlenme kapasitesi olarak karşımıza çıkıyor. "Özgürlük, sadece dışsal kısıtlamalardan kurtulmak değil, aynı zamanda içsel olarak da kendi seçimlerinin sorumluluğunu alabilmektir. Bu, bireyin kendi kimliğini tanıması ve bu kimliği kabul etmesiyle mümkün olur." May, bireysel kimlik ve varoluş üzerine yaptığı bu derinlemesine analizlerle, okuyucuyu kendi içsel dünyasını keşfetmeye ve bu keşif sürecinde aşkın ve iradenin nasıl bir rol oynadığını anlamaya davet ediyor.


Rollo May’in samimi ve derinlikli anlatımı, okuyucuyu hem düşündürüyor hem de içsel bir yolculuğa çıkarıyor. "Aşk ve İrade", modern dünyanın karmaşıklığı içinde kaybolmuş ruhlarımıza bir rehber niteliğinde adeta. Tüm kitaplarını okumuş biri olarak Aşk ve İrade benim için ayrıdır. Çünkü sadece bir psikoloji kitabı değil, aynı zamanda insan olmanın ne anlama geldiğine dair kapsamlı bir keşif olduğunu düşünüyorum bu eserin. May’in içten ve bilgece yazımı, bu kitabı, hayatın anlamını sorgulayan herkes için vazgeçilmez bir eser haline getiriyor. Eğer siz de aşkın ve iradenin hayatınızdaki yerini yeniden gözden geçirmek istiyorsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Comments


bottom of page